Kültür ve Turan Türk-İslam davası, Türk milletinin tarihsel kimliğini, İslam inancıyla uyumlu bir şekilde tanımlamayı ve bu iki temel unsura dayalı bir kültürel, ahlaki ve siyasi düzen oluşturmayı hedefleyen fikrî bir görüştür. Hem millet hem de ümmet anlayışını birleştirir.
Kültürel Birlik Ülküsü
Turan, Türk soylu halkların tarihsel, kültürel ve duygusal birliğini ifade eden köklü bir ülküdür. Ancak bu birlik, yalnızca siyasi ya da askeri değil, esasen kültürel bir bağlamda anlam kazanır. Dilleri farklı lehçelerde konuşulan, farklı coğrafyalarda yaşayan Türk topluluklarını bir arada tutan, işte bu ortak kültür kodlarıdır: Ata yurt sevgisi, misafirperverlik, destanlar, yas törenleri, toylar, Orhun yazıtları, Dede Korkut hikâyeleri, kopuzun tınısı, kilimin dili, kalpaklı gurur, türkülerin hüznü…
Farklı Coğrafyalarda Aynı Anlamlar
Bugün Kazakistan’da bir “ak sakal” neyi temsil ediyorsa, Kırgızistan’da, Azerbaycan’da ya da Türkiye’de aynı figür aynı anlamı taşır. Türkmenistan’da bir düğünde çalınan ezgiyle Anadolu’nun bozkırında yankılanan türkü aynı kökten beslenir. Moğolistan’daki bir taş üzerindeki yazıyla, İstanbul’daki bir kitabede aynı yürek atar. Çünkü bu halklar, ayrı ülkelerde yaşasa da aynı kültürel hafızaya sahiptir.
Kültür ve Turan
Kültür, Turan’ı ayakta tutan gizli harçtır. Siyasi sınırlar değişebilir, devletler yıkılabilir, rejimler dönüşebilir ama kültür, bir milletin gerçek hafızası olarak varlığını sürdürür. Bu yüzden Turan, kültürel bir diriliştir. O sadece geçmişin özlemi değil; geleceği şekillendirecek bir bilinçtir.
Tüketim Kültürüne Karşı Direniş: Turan Kimliği
Bugün küreselleşme adı altında kimlikler silikleşirken, bireyler tüketim kültürünün girdabında savrulurken; Turan, kendi özünü koruyan, değerleriyle dünyaya yeniden yön verebilecek bir kültür atlası sunar. Turan; aynı ekmeği paylaşmasa da aynı inancı taşıyan, aynı kıyafetleri giymese de aynı atalara selam duran bir milletin ortak hikâyesidir.
Gelecek Vizyonu ve Kültürel Diriliş
1. Ortak Projelerle Turan Vizyonu
Bu ortaklık yalnızca nostaljiyle değil; ortak projelerle, kültürel iş birlikleriyle, eğitim müfredatlarıyla, sanat organizasyonlarıyla pekiştirildiğinde anlam kazanacaktır. Türk dünyası arasında kültür temelli köprüler kuruldukça, Turan ideali yalnızca bir rüya değil, somut bir geleceğe dönüşecektir.
2.Türk Dünyasında Kültürel İş Birliği Nasıl Geliştirilir?
Ortak kültür projeleri, üniversiteler arası müfredat uyumu, geleneksel sanatların paylaşımı ve dijital platformlar aracılığıyla yürütülen faaliyetler; kültürel entegrasyonu kalıcı hale getirir. Bu adımlar Turan’ın geleceğe taşınmasında kritik öneme sahiptir. Unutmamalıyız ki; bir milleti silahla değil, kültürsüzlükle yıkarsınız. Ve bir milleti yeniden ayağa kaldıracak olan da kültürdür. İşte bu yüzden Turan, bir siyasi proje değil; kültürle yoğrulmuş bir var oluş felsefesidir.
Kültür, milletin kimliğini ve devamlılığını sağlayan temel unsurdur. Bu hafıza, geçmişi geleceğe taşırken, toplulukları ortak bir bilinçle bir arada tutar.
3.Aynı Kökten Doğan Çınar
Turan aynı kökten doğmuş, aynı yıldızlara bakan, ayrı dallarda yeşermiş ama aynı gövdeye bağlı bir çınarın adıdır. Ve bu çınarın özü kültürdür. Bugün elimizi Orta Asya’ya uzattığımızda, yankısını Anadolu’da duyabiliyorsak; bu, Turan kültürünün hâlâ canlı olduğunun en güçlü ispatıdır.
4.Orta Asya’dan Anadolu’ya
Farklı coğrafyalarda yaşansa da aynı kültürel mirası paylaşan halklar, Turan çatısı altında birleşir. Bu ortak kök, toplumsal dayanışmanın da temelidir.
